|
 |
|
((( HOŞGELDİNİZZ MENÜMÜZ ))) |
|
|
|
|
|
 |
|
ŞİİRLER |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
HOŞGELDİNİZ ŞİİRLERİM SAYFASIN
YASEMİN BAYINDIR...

SENSİZ
Gözlerimin içine bak
Yüreğimi dinle
Sana olan sevgimdir bu
Göreceli olmasa bile
Sevgimin yanında
Sana beslediğim özlem,duygularım,
Ve sana ulaşmak var bak
Bende ise umut
Seni severken unuttum dertlerimi,
Sevmekten korkmadım
İncitmekten çekindim,
İncinmenden korktum
Bu yüzdendir ki
Sana olan sevgim sade ben istediğim için
SENSİZ......
YASEMİN BAYINDIR

|
|
GÜN GELİR
Sana inat seni seviyorum
Sende beni buluyorum
Gözlerimi her açışımda
Seni görüyorum.
Kimi zaman seni yıldızlara soruyorum
Kimi zaman soracak kimseyi bulamıyorum
Gün oluyor sana ağlıyorum
Gün olur benim olursun diyorum.
Bak susuyorum sana
Göz pınarlarım kurumakta
Yüreğimdeki acıyı bir tek sen dindire bilirsin
Ve beni gün gelir anlıyabilirsin...
YASEMİN BAYINDIR
|
Yağmur ve Gözyaşı
Süzülür gözümden gözyaşı
Yağmura muhalif gibi.
Her damlanın bir hikayesi vardır,
Bu; gözyaşımda saklıdır.
Yağmur altında,
Yağmura destek verircesine
Bedenimden uzaklaşır,.
Diğer damlalara karışır
Kimse bilmez nereden geldiğini,
Buna sebep olan ne diye;
Yitirilmiş bir umut anlatır herşeyi
Yağmur altında gözyaşımda saklıdır
Kimse bilmez..
Bilse ne çare
Bulunmaz benim derdime çare.
Yağmur ve gözyaşı
Omuz omuza niçin döküldüler
Bilemezler, ayni kadere boyun eğmişler
Biri iki gözden akar, diğeri gök kubbeden
İkisinin de acelesi var, bir gölete yetişmek için,
Bir arkadaş arar tek başına
Yoktur yağmur damlalarından başka
Ona dost gibi görünen, akarlar hep birlikte
Sessiz ve derinden.
YASEMİN BAYINDIR
SİS
Kalın bir sis kaplamıştı şehri
Balkondan öyle izledim onu
Birden sen geldin aklıma
Gideceğini söylediğin zaman
İşte ben de
Aynen bu şehir gibi masumlaşmıştım
Savunmasız bir bebek gibiydim adeta
Korkuyordum!
Sensizlikten!
Yalnızlıktan!
Ama herşey boşuna
Artık yoksun
Tıpkı o sis gibi
Bir ara uğradın şehrime
Kimbilir bir daha ne zaman geleceksin...
|

|
İMKANSIZ
Şimdi kimbilir nerdesin,kimlerlesin
Belki çok mutlusun,belki de çok hüzünlü
Seni şimdi görmeye o kadar çok ihtiyacım var ki
Ama işte imkansızlık yine kendini gösterdi gördün mü?
Aslında hayatın diğer bir adı da imkansızlık
Seni görmek istiyorum,imkansız!
Elini tutmak istiyorum,imkansız!
Sana herşeyi anlatmak istiyorum,imkansız!
İkansız,imkansız,imkansız!!!
Nefret ediyorum imkansızlıklardan
Ama bu böyle
Onlardan kurtulmak da imkansız!! |
 |
KARMAKARIŞIKLIĞIM
Gözyaşlarım,
Annesinin sözünü dinlemeyen
Yaramaz bir çocuk gibi adeta
Tutmaya çalışıyorum ama beceremiyorum...
Ellerim,
Dolaba uzanmaya çalışan
Küçük bir çocuk gibi adeta
Sana ulaşmak istiyorum ama beceremiyorum...
Bakışlarım,
Elinden şekeri alınmış
Küçük bir çocuk gibi adeta
Seni geri almak istiyorum ama beceremiyorum...
Hislerim,
Zor bir problemi çözmeye çalışan
Küçük bir çocuk gibi adeta
Çözmek istiyorum ama beceremiyorum...
Aşkım,
Annesine tapan
Küçük bir çocuk gibi adeta
Sonsuza dek sürsün istiyorum
Ama becerebilirmiyim bilmiyorum!!!! |
|
Sensizliğin soğuk karanlığında
Seni bekler gibiyim bu gece
Gelmeyceğini bile bile
Yine de beklerim çaresizce
Yıldızlar bile seni soruyor sanki
Yüreğim senin adını haykırıyor
Sensiz bu ilk gecem
Odam kapkaranlık
Seni düşlemek güç veriyor bana
Güneş doğarmışcasına yüreğimi ısıtıyor
Aydınlığa sürüklüyor hayalin
Şimdi bana deseler nedir dileğin
İnan sen olurdun meleğim...
Dönmemek üzere artık maziye,
Ebediyete degil tabi ki sensizliğe.
Ne yazık,ayrıldı yollarımız,
İzini bulacağım anı göreceğim,
Zamanın gelmesini bekliyorum.
Seni arayan gözlerimle,
En derin,içten hislerimle,
Ne tuhaf bilmem ama,
İzini bulmaya çalışıyorum.
Sıcak güneşin kavurdugu saçlarımla,
Ellerini özleyen gözyaşlarımla,
Veda edemeyen dudaklarımla,
İncecik duygular içinde,
Yavaş yavaş atan kalbimle,
O,sıcak tenini hisseden ellerimle,
Razı olamam sensiz yaşamaya,
uyuyamam varlığın olmadan,
Mesut olamam yanında olmadan...
|
Sen Yoktun
Yorgun akşamların kuytusunda bekledim her zaman seni
Gecenin alacaya çalan yalnızlığında seni aradım.. .
Her şafakta uykularım bölündü senin için. ..
Rüzgarın ulaşmadığı, bulutların olmadığı yükseklerde aradım seni
Ama sen yoktun.
Dönülmeyen yolların sonunda bekledim her zaman seni
Kahpe kaderin bitmeyen oyunlarında seni aradım...
Bir değil binlerce kez öldüm senin için...
Ecelin gelmediği, kaderin olmadığı mekanlarda aradım seni
Ama sen yoktun.
Büyüyen yalnızlığımın en çekilmezinde bekledim her zaman seni
Sahte dostların buruk gülüşlerinde seni aradım...
Kör kurşunla ölmeyi diledim senin için....
Aşkın olmadığı, dostun kalmadığı günlerde aradım seni
Ama sen yoktun.
Yediveren güllerin en güzelinde bekledim her zaman seni
Cehennemde yükselen kor alevlerde seni aradım...
Cennetten kaçmayı istedim senin için..
Kuş uçmaz kervan geçmez diyarlarda aradım seni
Ama sen yoktun.
Kurşun geçirmez gecelerde bekledim her zaman seni
Susuz çöllerde yakıcı güneşte seni aradım...
Gölgelerden sıcağa kaçtım senin için
Sahralarda seni aradım seraplarda seni....
Ama sen yoktun sevdan yoktu.
|

|
Kader
Kaderde senden ayrı yaşamakta varmış
Unutmak verdiğin o bütün sözleri
Gözlerinin rengine hasret kalmakmış
Bir değil binlerce ölmenin resmi
Bir sevda türküsü söylemek geliyor içimden
Hani içinde senin olduğun aşkımızın olduğu
Doyasıya ağlamak istiyorum sabahlara kadar
Gecenin kuytusunda kimse duymadan sen duymadan |
 |
Seni Sevdiğimi Unutmayacaksın
Bir yalnızlık çöktüğü zaman içine, beraber geçirdiğimiz günleri hatırlayacaksın;
Kalbindeki nefretin kadar yakınlaşacağım sana.
Bir ürperti kapladığında tüm benliğini,
Nice zaman avuçlarımda ısıttığım ellerini düşüneceksin
Kor ateşler misali yakacağım seni.
Ve ağlamak istediğinde hıçkırıklarla,
Beni terk ettiğinde öldüğüm gelecek aklına;
Sağanaktan boşanırcasına yağan yağmurlar gibi ağlatacağım seni.
Yalancı sevgilerin pençesinde öldüğünde;
Dertlerini paylaştığın insan gelecek aklına ben geleceğim,
işte o an sevgilim Seni Sevdiğimi Unutamayacaksın...
|
 |
Seninle
Caddelerin en kalabalık anlarını yaşadığı bir saat de karşılaşacağız senle yine.
Hani o, her zaman geçtiğimiz “Kuş uçmazlar kervan geçmezler” misali olan, o tenha sokağımızda. Delice kıskanıp gözlerden kaçırdığım ve doyamadığım senle yalnızlığın, ayrılmadan yaşanan son perdelerinde. Gözlerine takılıp kalacağım yine eskisi gibi... Biliyorum alev alev yakacaklar yine beni. Kalbim seni ilk tanıdığım günkü gibi çarpacak tüylerim diken diken olacak ürpereceğim. Beynime bir ateş yükselecek, nefesim kesilecek yine ve belki de öleceğim....
Sonra ellerini hatırlayacağım. Bir zamanlar öpmeye doyamadığım kaybetmekten korkup da bırakamadığım ellerini.. Üzüleceğim kahrolacağım seni tekrar gördüğüme belki de. Hele ellerinde gördüğüm o yabancıdan sonra... Ölmek isteyeceğim, seni tanıdığım güne lanetler okuyacağım bilmem kaç kere. Ama hiç bir şey seni bana geri getirmeyecek biliyorum. Ellerini tutamayacağım, gözlerine doyasıya bakamayacağım ve dünyayı unutamayacağım seninle bir daha....
Bir zaman sonra bir haber alacağım senden, evleneceksin o hiç tanımadığın yabancıyla. Seni benim kadar sevmeyecek, uğrunda hayata, ölüme boş veremeyecek bir yabancıyla.. Bir kez daha yıkacaksın hayatımı ve dünyamı. Acımasızca öldüreceksin, son bir hançer daha saplanacak kalbime belki de o güzel ellerinden. |
 |
Şafak Türküsü
Karanlığından kurşun geçmeyen
Gecenin en yoğun zamanlarında
Gözlerimden uyku billurları dökülürken kirpik uçlarıma
Soğuk bir el uyandırır sarsa sarsa
Bir ses beynimde yankılanır gonga benzeyen
“Nöbetin var kalk hazırlan”
Yatağımın olanca sıcaklığını kalbime mühürleyip
Doğrulurum kırgın ve baygın duygularla
Yollara düşerim omuzlarımda metal yığınları
Yürür giderim esmer aydınlıklara doğru
Saatler geçmez olur nazlanır dakikalar
Kurşun gibi iz bırakır nöbetin her saniyesi
Gözümde büyür çoğalır, çoğalır
Bazen takılı kalır gözlerim bir yıldıza
Bazen dikkat kesilir kulağım meçhul sese ..... çok uzaklarda
Uzakta bir baykuş ötüverir över bu yalnızlığı
Rüzgar bir tempo tutar alkışlar sessizliği
Bu senaryo her gece sürer gider temelli
Ta ki güneş uyanıp doğarken yamaçlardan
Yüreğime dolar seherin serinliği
Mahur besteler gibi
İnanırım bitecek çektiğim tüm hasretler
Benliğime yazarım harf harf terhis türküsünü
Ruhumdan kopup gelen çocuklar çığa döner
Haykırırım boşluğa
ŞAFAĞIN TÜRKÜSÜNÜ... |
 |
Yürek Çıkmazı
Sensiz ve mutsuz buradayım ben hala
Dönülmeyen bir yola sapmışım sanki
Sokaklar çıkmazda yaşam sende bitiyor
Yüreğim ise sensizliğin çıkmazında
Son nefesini verecek sanki bedenim
Üstüme geliyor her şey birer birer
Kurtulamıyorum çıkmazlardan bir türlü
Son demindeyim yalnızlığın dayanamıyorum
Hani olur ya.. dokunsalar ağlayacağım...
Utanmam biliyorsun ağlamaktan
Duygularım isyanda sabrım iflasta ağlayacağım..
Sensizliğin çıkmazında yaşadığım günlere yanacağım..
Hıçkırıklara boğulup kokunu duymadan ağlayacağım
Yeter çektiklerim yanında olmak istiyorum
Seni doyasıya sevmeliyim ölesiye kucaklamalıyım
Yağmurun kesilişini sonra güneşin doğuşunu
Tüm güzellikleri birlikte karşılamalıyız artık
Tüm arzularıma rağmen gelemiyorum sana
Çıkmazlar getirmiyor beni sana seni bana
Sen yine her zamanki gibi sabret Sevgilim
Buluştuğumuz o kır kahvesine git beni bekle...
Eski günlerimizi düşün sevgimiz için
Akşam olunca erkenden uzan yatağına
Beni düşün, sevgimi düşün, bizi düşün uzun uzun
Sonra düşünürken uyuyakal hayalimle...
Kim bilir bakarsın uyandığında baş ucunda olurum
Her şeye rağmen çıkıp gelebilirim belki
Hiç ummadığın bir anda hiç ummadığın bir yerde
|

YASEMİN BAYINDIR'A TEŞŞEKÜRLER... BAŞARILARININ DEVAMINI DİLERİM............
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
ZAMAN ÇOKK DEĞERLİDİR DEĞERİNİ BİLİN... |
|
|
|
|
|
 |
|
SAYAÇ |
|
|
|
|
|
 |
|
FERDİ OCAKÇI>>KAYSERİ<< |
|
|
|
|
|
 |
|
HABERLER |
|
|
|
|